Küçük bir çocuk, üzerini kirletip dağınık kıyafetleriyle etrafta koşarken yarını düşünmez. Geçen günlerini ‘atlatması gereken bir gün’ olarak görmez. Büyüdükçe durum daha farklı bir boyut kazanmaya başlar. Çünkü hayat sürdükçe olumsuz ve utanç verici birtakım mesajlara ve düşüncelere maruz kalırız. Zamanla içselleştirdiğimiz olumsuz mesajlar bizim bir parçamız haline gelirler. Oysa küçük çocuklar orijinal değerlilik duygusuna bağlı olduğundan bu gibi olumsuzlukların farkında olmazlar. Sıklıkla aktif ve bilinçsiz bir şekilde etkilendiğimiz kötü duygularımız hafızamızda yer eder ve farkında olmadan onlara inanmaktan daha fazlasını yaparız: doğrulamaya çalışmak gibi… Bu durum olumsuz duygulara daha çok inanmamızı neden olur. Aynı zamanda başkalarının bize olan davranışını da etkiler ve gittikçe karmaşık bir hâl alır. Ama kritik anlarda
tam da pes edecekken kendimize hatırlatabileceğimiz bazı kurtarıcı düşünceler vardır.
Otantik benliğimiz asla kaybolmamaktadır, yalnızca kontörlü tekrar ele almamız
gerekebilir.
Hangi düşünceleri seçebileceğimiz bizim elimizdedir, bunu hatırlayın!
Toksik insanları ve utanç verici düşünceleri hayatımızdan çıkarmanın tam vakti. Bunun
için ihtiyacımız olan güce ne kadar sahip olduğunuzun farkına varın.
Düşüncelerinize nasıl izin verirseniz, duygularınızın da o şekilde yönetileceğinden emin
olun.
Şimdiki anın kıymetini bilin, onu yaşayın ve içinizdeki olumsuzluklara esir etmeyin. Yaşamınızın her dakikasının ne kadar değerli olduğunu ve bir daha asla o ânı yaşayamayacağınızı bilin. Tutun ve bırakmayın varlığınızı.
Hayatınızda kimlerin yer alacağını siz seçebilirsiniz çünkü yetişkin olmanın en iyi yanı budur. Bazı kararları verebiliriz ve bunun sorumluluğunu alabilecek yeterliliğe de sahibiz. Böylece negatif ve sizi olumsuz etkileyen insanları hayatınızdan uzaklaştırmak size iyi gelecekse bunun için bir adım atabilirsiniz.
Hayatınızda hep olumsuz şeyler mi var peki? Sahip olduklarınıza odaklanarak onların değerini düşünmeye ne dersiniz? Kendinize ait bir günlük alın ve minnet alıştırmaları yapın. Hayatınızda her gün için şükran duyduğunuz üç şeyi not edin. Bu şeyler bir nesne, evcil hayvanınız veya ailenizden bir kişi olabilir. İşin bu kısmı tamamen size kalmış ancak kendinizi iyi hissettiren şeyi yazmayı unutmayın.
Aslında tüm bunlar kendimize vermemiz gereken değerin ufak bir yansımalarıdır. Hayatta sahip olduğumuz veya olacağımız her durumun kendi çabanızla mümkün olacağını unutmayın. Çünkü kendi hayatınızın merkezinde siz varsınız ve özne sizsiniz. Öznesi olduğunuz bir hayatta karar vermekten sizi alıkoyan şeyler nedir? Problemle baş etmenizi engelleyen gerekçeleriniz var mı? Önce bunları fark etmeli ve ardından sorunun kaynağına inebilmeliyiz. Bizi mutsuz eden ve dibe çeken olumsuz kişi/tutum/olaylardan kaçabilmemiz bizim elimizde. Elbette hayatta her şeyi kontrol etmemiz mümkün değil, üzülmek ve ağlamak da varoluşumuzun bir gerçeğidir. Oysa bizi yıpratan her şeyle mücadele edebilmek için gerekli güce sahibiz. Ufka bakmak ve huzuru dinlemek bizim de hakkımız!
Güneşli günlere…