Tatile girdiğimiz zamanlarda bütün bireylerde özellikle de yeme bozuklukları bulunan bireylerde savunmasız ve negatif hisler harekete geçer. İlişkilerde yaşadığımız problemler ise yeme bozukluklarına daha fazla sebebiyet verir.
Sevgi ve kendini onun yerine koyabilmek yeme bozukluğuyla uğraşanların yakınları için araçlardır. Aile fertleri de, sevdiklerinin hareketlerine çoğunlukla savunmasız olduklarını söylerler. Ne olursa olsun kişiyi üzmemek için dikkatli davransalar da mutluluk çok da bulunmaz. Ailelerin sevdiklerine gösterdikleri hislerin ne anlama geldiğini bilerek daha büyük bir sevecenlikle hiç yoktan kavga etmemek olası olabilir. Bu yazı ailelere yeme bozukluğu olan bireylerin olumsuz duygularını bilhassa öfkeyi ele alır.
Öfke, acı gibi daha içli duygulara nazaran daha sağlamdır. Birçok psikolojik kuramcı da doğal ve kuvvetli bir unsur olduğu hususunda aynı görüştedir. Peki, neden yeme bozukluğu olan çoğu birey yaşamlarında öfke duyduklarını ara sıra anımsıyor ve aniden yemek yeme isteği geliyor? Veya karşıt olarak tek anımsadıkları öfke hissi oluyor ve daha aciz görülen duyguları göstermiyorlar? Şimdi bunlara bir bakalım. Her bir duygu insanlığın bölümüdür ve her yerde karşımıza çıkar. Yeme bozuklukları ruhsal ve duygusal hakikatin fiziksel delilidir. Maalesef ki bu kişiler genellikle hislerinden kaçarlar ve kabullenmek onlar için kolay değildir.
Hisler, bireyin şuuru yerinde olup olmadığında kendisi öyle istediği için yitirmez. Düzensiz hislerin fiziksel belirmelerini yönlendirmenin yöntemi yeme bozuklukları olur. Yani çoğunlukla hislerini ifade etmenin, onlarla baş etmenin bir yoludur.
Yeme Bozukluklarında İyi Hissetmenin Yöntemi
Yeme bozukluğunu bireyin içsel tecrübelerinden ayırt etmek, çoğunlukla sadece zayıf bulunmayı ummakla alakalı olduğuna veya negatif hisler bulunduğunda fazla yemenin iyi hissetmenin yöntemi olduğunu kabul etmesine neden olur. Fakat yeme bozukluğunun belirtileri kişinin fikir üretme, sezme, anlaşma durumlarını simgeler. Bu metaforlar bireyin yaşamının tutarsız tarafları ile ilgili duygusal tecrübeyle şuuraltında mücadele etmesinin yöntemidir.
Böylelikle birey bir taraftan problem olmadığını farz eder ve zayıflamayı veya rahatlamayı tercih eder. Hisleriyle mücadele etmek mecburiyetinde olduğu tek yöntem şeklinde görev alır. Bu da yeme bozukluklarının tedavisinde güçlüklerin sebebidir.
Yeme bozukluklarının iyileştirilmesi kolay değildir. Bütün yeme bozukluklarının sebepleri karışıktır ve olası olarak da sadece bir izahı bulunmaz. Mesela yeme bozukluğu bulunan birey bu durumu kabul etmeye kalkışsa da sebebine baktığımız da zayıf olmak istemenin ya da fazla yemek yiyenlerin çok sevdiklerinden dolayı gerçekleşmediğini anlıyoruz. Bazı kişilerin yeme bozukluğuna daha çok eğilimi olduğunu, endişe ve bunalıma yatkınlığı vardır. Ama sadece bu faktörlere bakmak nedenselliği destekleyen ilişkisel kökenleri gözlemleme kabiliyetimizin önüne geçer. Bu güçlüklerin ilerleyişine yönelik kolay bir fikre yönelme düşüncesi daha cazip gelir.
Yeme bozukluğu konusunda psikolojik destek almak almak için tıklayınız.
Yeme bozukluğu konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak için bu makaleyi okuyabilirsiniz.