Site icon kamileerbas.com

Stres Normal Midir? Stres İle Nasıl Başa Çıkarız?

İnsanlar yaşamı boyunca çeşitli duygu, düşünce ve davranışlarda bulunurlar. Bunlardan
bazıları sürece bağlı olarak kişinin yaşamına zarar vermezken bazıları psikolojik olarak
dengenin bozulduğu anlamına gelebilir. Birey psikolojik olarak benliğine karşı herhangi bir
tehdit algılarsa stres duymaya başlayabilir. Bu noktada bireyin kendine olan güven ve
saygısının tehlike altında olması stres sürecini etken hale getirecektir.
Yaşanan bazı engellemeler, çatışmalar veya çevreden duyulan baskılar strese yol açan
temel nedenlerdendir. Stres duyan bireylerde huzursuz olmak, gerilim hissetmek şeklinde
psikolojik dışavurumlar olabileceği gibi; alerji, çarpıntı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi
fizyolojik tepkiler de meydana gelebilmektedir. Bu noktada ortaya çıkan stres bedeni tümüyle
etkisi altına alabilmektedir.

Bireyler kendi gereksinimlerini her zaman kolayca karşılayamazlar. Bu noktada kendi
içinden veya çevresinden birtakım engellere maruz kalabilirler. Öyle ki engelleme, yaşamda
doğal kabul edilen bir olaydır. Bireylerin hayatında bazen çevresel engellemeler kuşatıcı
olurken bazen içsel engellemeler ve bazen de dışsal engellemeler söz konusu olmaktadır. Sel,
kaza, ölüm gibi doğal unsurlar çevresel engellemelerden kabul edilirler ve bireyin hayatında
panik oluştururlar. Buna ek olarak toplum tarafından koyulan kurallarda bazen sosyal
engellemeler ortaya çıkabilir ve kurallara uymamanın yaptırımı olan cezalar strese sebep
olabilir. Fizyolojik olarak yorgun hissetmek, hasta olmak veya kişinin kendisini eksik görmesi
ve yetersiz olduğunu hissetmesi de içsel bir engelleme olarak kendini göstermektedir. Böylece
herhangi bir nedenden ötürü kısıtlanan bireyler, temel ihtiyaçlarını karşılama noktasında
kendilerini tehdit altında hissedeceklerinden stres duymaları kaçınılmazdır. Engellemelere karşı
geliştirilen duygu öfkedir. Bu da bireyleri düşmanlık duygusuna sürüklemektedir.

Buna ek olarak bireyler hayatlarında her zaman kolay karar veremezler. Karar verme
noktasında bazı süreçlerden geçen bireyler güçlüklerle karşılaşabilirler. Seçenekler arasından
birkaç tanesinin aynı anda istenmesi, karar verme sürecini zorlayan temel durumlardandır. Öyle
ki bunun sonucunda içsel bir çatışmanın yaşanası kaçınılmazdır. Çatışma duyduğu andan
itibaren bireyler sinirli ve gergin bir durumda olurlar. Bir yanda karar vermenin telaşlı isteği
dururken diğer yanda da çatışmanın psikolojisi bireyleri alt üst edebilmektedir. Doğru verilen
kararlardan hareketle bireylerin ruh sağlıklarının yerinde olduğu sonucuna varılabilmektedir.
Bireyin hayatında mevcut bulunan engellemeler ve çatışmalara ek olarak birtakım
baskılardan da söz edilebilmektedir. Bazı noktalarda bireylerin davranışları toplum veya yakın
çevre tarafından belirli kalıplara göre yönlendirilmektedir. Bireylerin özgürlükleri ve becerileri
göz ardı edilerek yapılan bazı baskı ve zorlamalar stresi oluşturan ana argümanlar olarak
görülmektedir.

Dolayısıyla çeşitli şekillerde tetiklenen stres duygusu günlük yaşamda pek çok şekilde
karşımıza çıkabilmektedir. Stresle mücadele etmek için sorunun algılanması çok önemlidir.
‘’Kendimizden mi kaynaklanıyor, çevreden mi veya biz stres duyduğumuz nesneyi ne düzeyde
kontrol edebiliyoruz?’’ Bunun yanıtı verildiğinde stresin odağı saptanmış olacaktır. Ardından
öz bakımımızı yapmak, kendimizi değerli hissettirecek sosyal ilişkilerde bulunmak,
egzersizlerimizi ihmal etmemek stresi azaltma noktasında yardımcı figürlerdir.
İnsan, hayatı boyunca kendisine ve çevresindekilere kıymet vermelidir. Korumamız
gereken bir özerkliğimiz olduğunu unutmadan çevremize karşı yapıcı olabilmenin de yollarını
aramalıyız. Bu noktada kendimize vereceğimiz değer benlik saygımızı yükselteceği gibi bizi
olumsuz düşünce ve duygulardan da mümkün mertebe koruyacaktır.


Stres konusunda siz de online psikolog desteği almak isterseniz Pendik Psikolojik Danışmanlık Merkezi
olarak sunduğumuz kısa süreli çözüm odaklı ACT programımıza katılabilirsiniz.

Exit mobile version