Site icon kamileerbas.com

Mükemmeliyetçiliğin Kökleri ve Gökleri

Her durum gibi mükemmeliyetçilik kavramı de farklı açılardan ele alınmaktadır. Öyle ki, insan yaşantısı üzerinde zararlı ve sağlıklı bir anlayışa dönüşebilir. Başarıyı ve tatmin edici duyguları beslemesi açısından mükemmeliyetçilik, sağlıklı bir anlam kazanır. Bu sayede bireyler hedef koymaya ve bunlar için çalışmaya başlarlar. Diğer taraftan mükemmeliyetçilik, kişinin belirli yüksek standartlara sahip olmaya çabalamasına ve başarısız olduğunda da kendisini suçlu görerek benlik saygısının zarar görmesine sebep olabilir. Bu durum ise zararlı mükemmeliyetçilik olarak tanımlanmaktadır. Yaşantı boyunca sahip olduklarımız bizi çeşitli deneyimlere sürükler. Hayatın her anı bir yaşantı içerir ve bu yaşantılar davranışlarımızdan meydana gelirler. Yaptığımız davranışların tamamının kusursuz olması ihtimal dâhilindedir. Ancak hayatta her zaman hataya
da yer vardır. Sorumluluklarda, görevlerde, arkadaşlık ilişkilerinde hata yapmak insanı iki ayrı açıdan etkileyebilmektedir. İlk olarak yapılan hata yüzünden insanlar, kendilerini suçlayıp cezalandırmaya yeltenebilecekleri gibi; diğer taraftan hatalarından ders çıkarıp sonraki hayatlarında daha iyi bir yaşantı için referanslar üretebilmektedirler. Tüm bu ihtimaller ve durumlar mükemmeliyetçiliğin zararları ve yararları olarak karşımıza gelmektedir. Önemli olan husus verilen kararlarda veya algılanan durumlarda kendimize yönelik olarak ne kadar zararlı mükemmeliyetçiliğe sahip olduğumuzun kararını verebilmektir. Bu noktada kendimize şu soruları sorabiliriz:

o Her zaman yüksek standartlara mı ulaşmaya çalışırsınız?
o Sizin için başarılardan ziyade başarısızlıklar mı önemlidir?
o Koyduğumuz hedeflere ulaşmak sizin için ne kadar önemlidir?
o Başarısız olsanız da kendinize ne kadar saygı duyarsınız?
o Başaramayacağınızı düşündüğünüz bazı sorumluluklarınızı ertelemeyi düşünür
müsünüz?
o Hedeflerinize ulaşma yolunda sürekli davranışlarınızı denetler misiniz?

Bu durumlarda mükemmeliyetçilik, başarmak için çabalamaktan farklı bir hal alır ve insanların durmadan kendilerini eleştirdikleri, yargıladıkları bir duruma dönüşür. Bu noktada belirlenen yüksek standartları yakalamanın kaçınılmaz arzusu, insanlarda öz değerin zedelenmesine yol açar…

Mükemmeliyetçilik, derinlerde insan hayatında olumlu ve olumsuz sebeplere sahip olabileceği gibi depresyon, anksiyete ve beslenme bozukluğu gibi çeşitli sorun ve rahatsızlıklarla da sonuçlanabilmektedir. Toplu ortamlarda hata yapmaktan korkuyor olmak, bir iş yerinde performansımızın yeterli olmadığına dair sürekli bir düşünce halinde bulunmak mükemmeliyetçiliğin yol açtığı anksiyete durumuna örnek olarak verilebilir. Diğer taraftan herhangi bir işi yeterince düzgün yapmak noktasında sürekli tedirginlik duyarak durmadan o işi kontrol etmeye çalışmak obsesyon düzeyinde mükemmeliyetçilik anlamına gelebilir. Diğer taraftan sürekli başarma gayesiyle çaba halinde olmak ancak başarını yakalanmadığı durumlarda moral bozukluğu yaşamak ve üzgün hissetmek mükemmeliyetçiliğin meydana getirdiği depresyon olarak karşımıza çıkmaktadır.
Oysa tüm bunlar ile mücadele etmek mümkündür. Burada yapılması gereken ilk adım yaşantımıza yönelik farkındalık kazanarak kendimizi sevmemiz gerektiğidir. Yapılan işlerin kusursuz olmasını istemek ne kadar fevkalade bir prensibi beraberinde getirse de bu durumun kendimize duyulan saygıyı yitirmemize sebep olmaması yaşantımız için önemlidir. Görmek istediğimiz değişimin kendisi olmalıyız!

Exit mobile version