Aşk, insanlarda son derece etkili bir duygudur. Aşık olduğumuzda karşımızdaki kişiye karşı toleransımız çok fazla artar. Uyumsuzlukları, karşımızdakinin bize yaptığı yanlışlarını fark edemeyiz. Etrafımızdan gelen olumsuz eleştirilere de kulak asmayız. Peki ne oluyor da kontrolü kaybediyor, başkasının gördüğünü biz göremiyoruz?
Aşıkken beynimizde müthiş bir horman akışı başlıyor adeta kimyamız, akıl hastası olan bireylere benziyor. Beynin bazı yerlerinde olduğundan daha çok hormonal değişim görülüyor. Bu hormanların bizi nasıl değiştirdiğine hadi birlikte bakalım.
Nedir Bu Hormonlar?
Dopamin; kendimizi iyi hissetmemizi, zinde kalmamızı, bir faaliyeti yapabilme de motivasyonumuzu sağlar. Aşık olduğumuz kişinin yüzüne baktığımızda Aşkımıza karşılık bulamadığımız veya tutarsız tavırlar gördüğümüzde büyük bir yıkıma uğramış hissetmemizin sebebi ise mutluluk hormonu diye bilinen serotonin düşüklüğüdür. Endişe duyduğumuz durumlarda norepinefrin hormunu artar. Bu hormonda beraberinde tutku ve aşkı artırır.
Sevdiğimiz kişiye karşı gösterdiğimiz fazla ilgi de karşımızdakini uzaklaştırıyor, bizi üzüyorsa, sevgimizin takıntı boyutuna gelmesinden norepinefrin hormonu sorumlu oluyor. Oksitosin hormonu, bağlanma hormonu olarak biliniyor ve birçok biyolojik ve fizyolojik olayda büyük bir rol oynuyor. Anne-çocuk arasındaki bağ cinsel unsurlar içermese de romantik ilişkidekiyle benzer nitelikte olabiliyor. Oksitosin hormonunun eksikliği kadınlarda kolay olmayan bir doğum ve emzirme gibi problemlerle birlikte bazı psikiyatrik hastalıklara da yol açabiliyor. Erkeklerde de bulunan oksitosin hormonunun ebeveynliğe alıştırmanın yanında birbirlerinin duygularına karşı hassas duruma getirmekten de mesuldür. Oksitosin daha çok kadınların cinsel ve annelikle beraber toplumla ilgili olan tutumlarında söz sahibiyken erkek cinselliği vazopresin kontrolündedir. Kadınların, gönlünü kazanmaya çalışma, gücünü sergileme, hemcinsleri arası yarış vazopresin hormonu seviyesi ile ilgilidir.
Eşlerin karşılıklı bağlanma duygusunun sağlanması ise kişinin daha rahat bir hayat sürmesi ile ilişkilendirilen endorfine bağlıdır. Aşıkken nefes almada güçlük, kalp atışının şiddetlenmesi, gibi reaksiyonlar da beyinde yüksek dozda feniletilamin salgılanmasına bağlıdır. Feniletilamin’in tetiklenmesi ise, bungee jumping yapmak gibi ekstrem sporların, tatlı yemenin yanında, göz göze gelmek gibi durumlarda bile ortaya çıkabiliyor. İşte bu yüzden aşıkken ayaklarımız yerden kesiliyor, hormonların etkisi ile olaylarla ilgili yorumlarımız gerçeklikten uzaklaşıyor.
Sebebi ne olursa olsun aşık olmanın tadını çıkarmanız dileğiyle…